Oct 28, 2012

Temps de Paris I

Size Erasmus sayesinde 6 ay boyunca Paris'te kaldığımı söylemiş miydim? Eveet, sanırım Paris postlarına başlama zamanımın gelmiş. Paris'ten sonra Rennes,Lyon,Aix ile Fransa turu ve sonrasında Portekiz, Fas gezmeleri de kendin yap projelerinin aralarına eklenecektir. Haberiniz ola.
Did I ever told you that i stayed 6 months in Paris? I guess it's time to start to Paris posts. After Paris, posts of Rennes,Lyon,Aix and after Portugal, Maroc posts will be added between do it yourself projects. Stay tuned.

Sanırım Paris gitmekten sıkılmadığım ve sıkılmayacağım tek yer. Bu 5.gidişimdi ve ilk defa uzun soluklu burada kalmanın maddi zorlukları bir yana İstanbul'dan aşağı kalmayan trafik ve kalabalığa; arkadaşlar, parklar ve şaraplar olmadan katlanılamayacağına karar verdim. İşte benim Paris'im ve ilk partdan birkaç(!) fotoğraf.


I guess Paris is the place that I never get bored of it. It was my 5th time and except the financial difficulties; friends, gardens and wines are the way to get rid of that crowd considering to Istanbul. Here are the some(!) photos of my Paris.




                                                        Şu renklerin güzelliğine bakın.



   
    Bir rivayete göre Sacre-Coeur'de tutulan dilekler gerçek olurmuş.=) Sizin de yolunuz buraya düştüğünde içeri girip dilek tutmayı unutmayın. Ben mumlara para ödemediğim için tuttuğum dilekten hiç ümitli değildim açıkçası ama benimki gerçek oldu bile.=) Hem zaten tutacağım dilek için para ödemek de neymiş!=) Tabi gene de karar sizin..

According to a tale, when you wish something in Sacre-Coeur, it will come true. If you ever go there, don't forget to make a wish. I didn't expect that it will realise because i didn't pay for candles, but it did! =) For me, it makes nonsense to pay for your wish. But anyway, as you like.



Notre Dame'ın yakınındaki merdivenlerden inip Seine kenarında şarap içmesek, bir şeyler yemesek Paris'te olduğumuz hissedemezdik. Sanırım Sevgililer Günü'nde ve (yanınızda) sevgiliniz yokken, daha iyi bir plan olamazdı.
If we didn't drink wine and eat sth next to Notre-Dame and Seine, we couldn't feel that we were in Paris. Also if your boyfriend isn't with you, it's the best plan of the day.







Chatelet-Louvre istikametindeki trafiğe kapalı köprüden biri. Tek bir özelliğiyle farklı: sevgililer-aşıklar buraya gelip kilit takıyorlar ve sevgilerini ölümsüzleştiriyorlar. Peki bu kilit işinin içine marka olsun klas olsun teması girerse nolur? Aşağıdaki Louis Vuitton kilidi olur pek tabi.


One of the bridges in the direction of Chatelet-Louvre. Its particularity: lovers come here and immortalize their love with their locks. Well then if the luxurious brands come into that phenomene what will happen? It will seen like that Louis Vuitton lock of course.







Favori cafelerimden: La Tartine. İçerisinin tasarımı, renkleri, o lezzetli sıcak içecekleri.. Yolunuz St.Paul civarına düşerse uğrayın, gerçi Paris'teki her bir cafe ayrı güzel, o da ayrı bir konu.

One of my favorite café: La Tartine. Its decoration, colors and delicious hot drinks.. If you go to St.Paul, don't forget to drop in, even all cafés in Paris are so beautiful.








            Birkaç kuruş para için debelenen zenciler ve arkalarında turistler.
            Africans who tries to get money to live and tourists.






       Çimlere yayılıp kahvaltı yapmadan hiç olur mu? Jardin des Tuileries'de kahvaltı zamanı! Mart sonu olmasına rağmen Temmuz'da bile peşinizi bırakmayan bulutlar yerine güneşli çok güzel bir hava!

Bir sonraki Paris postunda görüşmek üzere!


      Time to breakfast in Jardin des Tuileries! Even it's the end of March, instead of clouds which follows you   even in July, the weather was just so nice!


See you in next Paris post!

0 comments:

Post a Comment